YEŞİL EKONOMİ ve YEŞİL İŞLER
1 Kasım 2021’de İngiltere’nin ev sahipliğinde Glasgow’da başlayıp 12 Kasım’a kadar süren 26. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP26) boyunca dünyanın dört bir yanından karar alıcılar iklim krizi ile mücadelede ilk aşama olan 1,5 derece hedefine ulaşabilmek için neler yapılabileceğini konuştu. Hedefler belirlenirken turizmden finansa, enerjiden bilime, şehirleşmeden ulaşıma kadar pek çok sektör özelinde yeni kararlar alındı veyahut düzenlemelere gidildi. G20 liderleri #COP26’dan “yeni bir ekonomik model” yaratma önerilerileriyle ayrıldı. Peki nedir bu “yeni ekonomik model”, dünyamıza katkısı ve ülke ekonomilerine etkisi neler olacak?

Yeşil ekonomi, sosyal eşitliği ve toplumsal refahı artıran, çevresel riskleri ve ekolojik kıtlıkları önemli ölçüde azaltan, çevreyi bozmadan sürdürülebilir kalkınmayı hedefleyen bir ekonomi yaklaşımıdır. Yeşil ekonominin temel aldığı sürdürülebilirlik amacı ise Madde 12: Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim. Bu kalkınma amacı, süreçlerin ve ürünlerin tüm yaşam döngüsü boyunca kaynak tüketimini, atık üretimini ve emisyonları azaltmak için üretim süreçlerinin yanı sıra tüketim uygulamalarını da iyileştirmeyi amaçlar. Kaynakların verimli kullanılmasını temel alan bu yaklaşım, kaynakların topluma değer sağlamak için nasıl kullanılacağı üzerine yoğunlaşır. Yeşil ekonomi, yatırımlara, istihdama ve becerilere odaklanarak sürdürülebilir ekonomik büyüme ve döngüsel ekonomiye küresel boyutta bir yaklaşım sağlar.
Bu yaklaşım yeni işleri, yeni becerileri ve yeni meslek gruplarını da beraberinde getirmiştir. İlk kez Michael Jacobs, sosyal ve ekonomik değişimle birlikte sanayilerin yeşil hâle gelmesi ve yaşam biçimlerinin çevreye daha duyarlı ve verimli olmasıyla birlikte yeşil işlerin kendiliğinden oluşacağını öne sürmüştür. Sağladığı ekolojik faydaların yanı sıra yeşil işler, insana değer veren, düzgün maaş sağlayan, işçi haklarının yanı sıra, iş sağlığı ve güvenliğini de gözeten ve iyi kariyer imkanları sunan, insana yakışan işlerdir.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı’na (UNEP) göre, yeşil işlerin 4 temel özelliği vardır:
- Ekosistemi ve biyolojik çeşitliliği korumaya yardım etmek
- Verimli stratejiler yoluyla enerji, malzeme ve su tüketimini azaltmak
- Ekonomik faaliyetleri düşük karbon kullanımıyla gerçekleştirmek
- Her türden atık ve kirlilik üretimini en aza indirmek ve önlemek
Dünya genelinde son yıllarda kabaca 2,3 milyon kişinin yeşil işlerde istihdam edildiği tahmin ediliyor. İklim değişiminin beraberinde getirdiği sorunlar ve gittikçe azalan dünya kaynakları göz önünde bulundurulduğunda önümüzdeki süreçte yeşil işlere çok daha fazla ihtiyaç duyulacağı ve dünya liderlerinin ekonomi modelleri ve istihdam planlarını bu yönde şekillendireceğini söyleyebiliriz.
Bu bağlamda sizinle, gelecekte oldukça fazla ihtiyaç duyulacak bazı yeşil işleri, daha doğrusu “yeşil kariyer olanakları”nı paylaşmak istiyoruz:
● Güneş paneli kurulum teknisyeni
● Suni et yetiştiriciliği
● Geri dönüşüm tesisi teknisyeni
● Çevre bilimci
● Sürdürülebilirlik danışmanlığı
● Akıllı ağ yöneticisi
● Rüzgar enerjisi mühendisliği
● Çevre hukukçuluğu
● Yeşil veri analisti
● Sürdürülebilirlik uzmanları
● Enerji denetimi
● Atık malzeme toplayıcılığı
● Yeşil girişimcilik
● Sürdürülebilir finans uzmanı
● Etki yatırımcılığı
● İklim haberciliği


Geri dönüşümü herkes için ulaşılabilir kılma gayesi ile yola çıkan entegre elektronik atık yönetim platformu Köstebek ise başta yeşil girişimcilik ilkesini benimsemekle birlikte atık malzeme toplayıcılığı ile yeşil ekonomi modelinde yerini alıyor.
Yazar önerisi:
#COP26’da alınan karar ve düzenlemeler hakkında detaylı bilgilere Mazars Türkiye ve EKOIQ Dergisi ortaklığında düzenlenen 26 Dakikada COP26 programı aracılığıyla ulaşabilirsiniz.
Döngüsel Ekonomi hakkında merak ettikleriniz için ise Atığı Yeniden Tanımlamak: Döngüsel Ekonomi başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
Kaynakça: