Dünyada her geçen gün popüler hale gelen geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik kavramları ile hepimiz plastik, kağıt ve cam geri dönüşümü konusunda daha bilgili hale geldik. Aramızda sıfır atıkla yaşamayı hedefleyenler bile var. Sürdürülebilir yaşam ekolojik yaşam gibi birçok trendi takip ediyor ve bunları hayatımıza entegre etmek için çabalıyoruz. Neredeyse hepimiz plastik yerine ahşap seçmeye çalışıyoruz ve satın aldığımız ürünün tek kullanımlık olmamasına özen gösteriyoruz. Ancak bir yandan dikkatsizce yenilediğimiz ve bozulmasa dahi atıp bir tane daha satın almak istediğimiz elektronik cihazlar, yaratmaya çalıştığımız ekolojik hayatımızın karşısında çığ gibi büyüyor. Hızla değişen dijital kültür ve yeni çıkan modellere olan açlığımız, elektronik atık miktarımızı arttırıyor. Peki nedir bu elektronik atık?

Kullanım ömrü biten elektrikli ve elektronik atıklara e-atık veya elektronik atık denir. Elektronik atıklar, günümüzde hızla büyüyen küresel bir sorun haline gelmiştir. Gelişen teknoloji ile birlikte elektronik cihazlar da hızla değişmekte ve buna bağlı olarak eskimektedir. Tamamen bozulmasa bile birçok cihaz hızla gelişen teknolojiye ayak uyduramamakta ve elektronik atık olarak sınıflandırılmaktadır. Elektronik atıklar hem bakır, platin gibi değerli metalleri hem de kurşun, antimon, cıva gibi potansiyel çevre kirleticileri içerir. Bu nedenle, E-atıklar geri dönüştürülürse, hem içerdiği değerli metallerden dolayı yüksek ekonomik değer hem de çevre kirleticilerin çevreye karışmasını engellediğinden ekolojik fayda sağlar. Ne yazık ki, elektronik atıkların çoğu bugün geri dönüştürülmek yerine düzenli depolama alanlarına atılıyor. Bu nedenle elektornik atık miktarının artmasıyla bu konu küresel bir problem haline geliyor. Birleşmiş Milletler tarafından 2016 yılında yapılan araştırmaya göre dünya çapında 44,7 milyon metrik ton elektronik atık ürettik. Bu israfı gözümüzün önünde görselleştirmek için Birleşmiş Milletler bu büyüklüğün 4,500 Eyfel kulesine eşit olduğunu yayınladı. Ayrıca Birleşmiş Milletler tarafından 2017 yılında yayınlanan Küresel E-Atık İzleme raporuna göre 2014 yılında her bir kişi 5,8 kilogram e-atık çıkarmıştır. Bu sayı 2016 yılında kişi başına 6,1 kilogram arttı. Yapılan analizde rakamın 2021 yılına kadar 6,8 kilograma ulaşacağı tahmin ediliyor. Yani 2021 yılında 52,2 milyon metrik ton e-atık üreteceğiz ki bu da 5.200 Eyfel kulesine eşit kabul edilebilir.
Böylesine ciddi bir sorun olduğu ortaya çıktıkça, elektronik atıklar konusundaki farkındalığımız artıyor ve aslında bu sorunu kendi evlerimizde bile görebiliyoruz. Hemen hemen her evde bir "bozuk kablo kutusu", "ekstra / yedek kablo kutusu" "eski elektronik cihaz kutusu" gibi birçok ilginç isme sahip kutular yer kaplamaya başlamış durumda. Artık evimizde dahi oluşmaya başlayan bu minik eyfel kulelerine bir dur deme vakti geldi sanırım.
Kaynak
Gornall, J. (2018, Şubat 22). Throwaway culture make e-waste a looming disaster for us all. The National News: https://www.thenationalnews.com/uae/throwaway-culture-make-e-waste-a-looming-disaster-for-us-all-1.706972 adresinden alındı
Robinson, B. (2009). E-waste: an assessment of global production and environmental impacts. Science of the total environment, 408(2), 183-191.